Bazen Şaşırdığım Mekanlar Da Oluyor, Orkide Pastanesi Gibi

Orkide Pastanesi Gaziantep

 Gaziantep gezisi öncesi bir çok araştırma yaptığımdan daha öncede bahsetmiştim. İşte bu araştırmalarda ve daha da önemlisi İstanbul' dan birkaç arkadaş ve dostun da önerileri arasında bulunuyordu, Orkide Pastanesi...

 Genellikle tavsiye edilen şey şuydu;

 Gaziantep' e gittiğinizde eğer yöresel bir kahvaltı etmek istiyorsanız, güzel pastalar börekler yemek istiyorsanız, mutlaka sabah Orkide Pastanesi' ne gitmelisiniz...

 Biz de bu önerileri değerlendirmeye karar verip, Orkide Pastanesi' nin yolunu tuttuk. Tabi sabah kahvaltısı olduğu için amacımız, yola da erken çıktık. Sabah 10:00 civarı pastanenin önündeydik...

  Kendine ait park alanı olan pastanenin etrafı yeşilliklerle çevrili, dış mekanı olan ve daha da güzeli hemen arkasında kocamannn bir çocuk parkı olan sıcak ve sevimli bir yer...

 İç dekorasyonunu da çok beğendim. Baktım her şey çok fazla yolunda '' 2tek sınırsız park izni size :) dilediğiniz kadar oynayabilirsiniz '' dedim...

 Veeee fakat bu izin çok sürmedi. Neden?

 Köy kahvaltısı, frambuazlı pastası, katmeri, börekleri gözümün önünde dönerken yaklaşmıştım o vitrinlere ben...

 Ama tezgahta neredeyse hiç ürün yoktu. Dedim ki :) saat daha çok erken ama biz geç mi kaldık? Tüm ürünler bitti mi? Yoksa çok mu erken geldik ve ürünler daha hiç mi gelmedi? ...

 Tezgahın başındaki görevli de servisten sorumlu görevli de sakin ve gayet rahat tavırlarla, daha ürünlerin henüz gelmediğini, öğlen gibi geldiğini, istersek kahvaltı edebileceğimizi söyledi...

 Tamam biliyorum kahvaltısı çoook meşhurmuş ama sizi bilmiyorum da, ben bir mekana girdiğimde özellikle burası bir pastane ise, beni tezgahtaki ürünler içine almalı, yerden yere vurmalı, ağzımı açık bırakıp ne yiyeceğimi şaşırtmalı...

 Bu yazıyı elimde hiç yemek fotoğrafı olmadığı halde yazıyor ve yayınlıyorum. Çünkü bu konular bana göre çok önemli. Tezgahtaki ürün çeşitliliği, müşteriye duyulan saygı ve ilgi...

 Beni o masaya, tüm bunlara rağmen, oturtabilecek bir yaklaşımla karşılaşmış olsaydım, buraya kadar gelmişken mutlaka otururdum. Ve belki de kahvaltım bitmeden tatlılar pastalar da gelmiş olur, ben onların da tadına bakmış olur, ve bu yazı da bambaşka bir yazı olabilirdi...

 Bir sonraki yazım, anlata anlata bitiremeyeceğim, bazı arkadaşları sandalyelerinden bile düşüren :)  Erçelebi Kömürde Kadayıf olacak. O zamana değin,

 Sevgiyle Kalın...




 Bu içerik Sevil Ekşioğlu Yüksel tarafından oluşturulmuştur.İçeriğin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.